31 Aralık 2008 Çarşamba

Bak Sen Trabzonspor'un Yaptıklarına...


Trabzonspor yıllardır süren bir istikrarsızlığı vardır.Zaman zaman çok iyi kadrosu oldu.Hami'li,Orhan'lı,Şota-Archil'li son dönemlerde,Gökdeniz ve F.Tekke'li kadroları...Her zaman o bölgeden yıldızlar çıkmıştır ancak bu son zamanlarda Trabzonspor'u Şampiyonluğa ulaştıramadı.

Trabzonspor uzun yıllar sonra iyi bir iskelet kadro oluşturdu.20'ye yakın oyuncu alındı,Trabzonspor kalitesinde olmayanlar kadroda tutulmadı ve yollandı.Bu oyuncularla başlayayım sonra toparlarım konuyu.


Rigobert Song

Galatasaray'da en beğendiğim oyuncuydu.Defans oyuncuları hataları ile anılırlar ancak ben Song'un hiç hata yaptığını hatırlamam.Hem yerden hem havadan iyidir.Rıdvan'ın dediği gibi ''Hamleli'' oyuncudur.Türk defans oyuncularının bilmediği ya da yapamadığı bir şeyi çok iyi yapar.O da kimseye çaktırmadan sert oynar.Kart gördüğünü hatırlamıyorum.Bu da ne kadar usta,profesyonel bir oyuncu olduğunu gösterir.Fiziksel üstünlük sağlar rakibine..

Bu oyuncu Trabzonspor'un en iyi transferi bence.. Yukarıda anlattığım takım iseleti kurmak adına defans için biçilmez kaftandı.

Selçuk İnan Vestel Manisaspor'da Beşiktaşlı U.İnceman ile orta sahada hem hücum,hem defans organizasyonunu çok başarılı yapıyorlardı.Selçuk biraz daha önde oynardı ve uzaklardan attığı gollerle hatırlardım onu. Oyunun iki yönünü oynamaya çalışan, özellikle defans yönünde oldukça başarılı olarak gördüğüm bir oyuncudur.Şuan ki oyun sistemi gereği çok serbest olmadan,çok ileriye gitmeden disiplinli bir şekilde oynuyor.Yanındaki oyuncuların kalitesi arttığında,arkasında bıraktığı oyuncuya güvenirse daha fazla hücuma katılacağını ve daha etkili olacağını düşünüyorum.

Gökhan Ünal


Gökhan Ünal'ın adı devamlı diğer büyük takımlarla anılırken Trabzonspor imzayı attırdı.Bu sene çok formda olmasada 7 gol 7 asist gibi bir istatistiğe sahip.Ben transfer edildiğinde Trabzonspor'un gol yükünü çeker en az 22-25 gol atar diye düşünüyordum.Yine de her maç pozisyona giriyor,ikinci yarı da asistinin 7'den az golünün fazla olacağını düşünüyorum.İskelet bir kadro için uç noktada yıllarca oynayacak bir oyuncu bana göre.Onun'da Selçuk gibi yanındaki oyuncunun performansına göre daha başarılı olacağını düşünüyorum.


Gustavo Colman Bu oyuncuyu çok tanımıyorum.Bir kaç maçını izleyebildim.Bir defa diğer takımların oyun kurucuları gibi orta sahanın önünde,serbest oynamıyor.İzlediğim maçlarda orta sahanın solunda ve devamlı içeriye kateder gibi gördüm.Trabzonspor'un aradığı oyun kurucu değil bence.Ancak disiplinli,defansif görevlerini de yerine getiriyor.Bu bile bir artıdır...

Hrvoje Cale


Bu oyuncuyu da 2-3 maçta izleyebildim.O maçlarda gördüğüm kadarıyla,ince görünüşüne rağmen güçlü bir fiziği var,disiplinli,çok ileriye çıkmayan(bence sistem gereği),teknik bir oyuncu gibi göründü bana.Özellikle defansif anlamda iyi bir oyuncu.Dünya futbolunda beklerin çok büyük önemi varken Süper Ligdeki takımlarımız buna çok önem vermiyorlar.Defansı sağlamlaştırmak adına yapılmış bir transfer görüntüsünde Cale.Bu düşünceyle başarılı bir transfer.


Ersun Yanal Yeni bir takım kurulurken başındaki teknik direktörün önemi daha da önplana çıkar.Ersun Hoca gittiği her takımda başarılı oldu.Bence Milli Takım'da dahil.O konuya girmeyeyim..Trabzon'da yeni seçilen yönetim Ersun Hoca'yla devam kararı aldı ve bence iyi yaptı.Ersun Hoca'da kendini yeniledi bu arada.Eski takımlarının özelliği lige iyi başlamaları ve sadece hücum futbolu oynamaları idi.Ersun Hoca Trabzonspor gibi bir şansı bulunca kaybetmek istemedi ve daha kontrollü,defansif önlemler alan,inatçı bir takım yaratmak istedi.Kadro yapısı da buna uygundu zaten.Çok atan ve çok yiyen bir takım yerine daha oturaklı,ne yaptığını bilen,gol yemeği sevmeyen bir takım ortaya çıkardı.Bütün bunlara rağmen hücumda da yeterli derecede çoğalabilen bir takım yarattı.Kuşkusuz Türkiye'nin en başarılı 2-3 Hocasından biri Ersun Hoca.Bu sene takımını şampiyon yapabilirse,Trabzonsporlular O'nu hiç unutmazlar..
Tüm bunlara rağmen ilk cümlelerimin arkasında olup Şampiyonluğun çok zor olduğunu söylemek isterim.Yeni kadrosu,bir arada az oynamış,şampiyonluk görmemiş hatta şampiyonluk yarışına katılmamış oyunculardan kurulu Trabzonspor'un şampiyon olma şansını düşük görüyorum.Bu sene gittiği yere kadar gidip(En azından Şampiyonlar Ligi için ilk 2) Gelecek seneye yapılacak takviyelerle sadece 1 sene değil her sene şampiyonlığa oynayan bir takım oluşturmak gerekir diye düşünüyorum.
Ben Olsaydım
Sağ bek(Türkiye'den)
Sağ Açık(Yattara'yı iyi bir paraya satıp iyi bir yabancı)
Sol açık
Oyun Kurucu(Paraya kıyıp kaliteli bir oyuncu)
Orta saha(Hüseyin'in yerine yavaştan birini monte etmek gerekir)
(Devre Arasında Fatih Tekke'yi)
Sezon sonrası transfer etmek için araştırmalara başlardım.




28 Aralık 2008 Pazar

Bak Sen Fenerbahçe'nin Yaptıklarına..






Fenerbahçe'yi Zico dönemi ve Aragones ''Dede'' dönemi olarak ikiye ayırarak yorumlamak isterim.Zaten ayırmazsak her iki teknik direktöre de ayıp olmaz mı?



Zico Dönemi ''Fenerbahçe'nin Altın Yılı''



Fenerbahçe Başkanı Zico'yu takımın başına getirdiğinde herkes burun kıvırmıştı.Basına göre Zico'nun Teknik Direktörlüğü ve tecrübesi Fenerbehçe'ye yetmezdi.Ben de böyle bakanlardandım açıkçası.. Zico hepimizi yanılttı.Ve sene boyunca özellikle Şampiyonlar Ligi'nde oynadığı maçlarda rakiplerini kıskandırdı Fenerbahçe.Yıllardır büyük takımlarımızın yöneticilerinin temcit plavı gibi söyledikleri ''Türkiye Ligi Avrupa kupaları için bir araçtır'' tümcesi Hikaye oldu.Zico'nun Fenerbahçe'si Türkiye Ligine yeterli konsantreyi veremedi ancak Şampiyonlar Liginde 'de Çeyrek Final oynadı be kardeşim.Hem de her maçı başa baş, her maçta üstün oynayarak.


Zico'nun başarısını baştan anlatayım.Fenerbahçe'nin elinde öyle bir kadro vardı ki.Ya hep ya hiç denir ya.İşte tam da öyle.Zico bu kadroyu şevkat ile yumuşak başlılık ile,futbolcuları idare ederek yaptı.Zico'nun karakteri buydu.Bizim ligimizde yabancı futbolcuların katkısı çok önemli.6 yabancı oyuncumuz var.Kaleciyi de çıkartırsak 4 Yerli oyuncu kalıyor geriye.Fenerbahçe'de 5 Güney Amerika'lı oyuncu vardı,bir de Sırp Kezman.. Hem bu oyuncuların hem de takımın lideri Alex'i verimli kullanmak takım için son derece önemliydi.



Zico sadece Alex'i değil,Güney Amerika'lıları değil,Tüm takımı maksimum verimde kullandı kanımca.Hatırlayın Geçen seneki Uğur Boral'ı.Kendini aştı,Avrupa'dan büyüklü küçklü takımlar istedi.



Deivid özellikle şampiyonlar ligi maçlarında iyi oynadı ve skora etki etti.Total olarak o yapıdaki bir takımı çok iyi idare eden Zico bence çok başarılıydı.Zico niye gönderildi acaba!??



Ben yöneticilerin açıkladıkları gibi sadece ''parada anlaşamadık'' a inanmadım.Bence Aziz Başkan kendisi gibi disiplinli,otoriter bir Teknik Direktör istedi.Ve Başardı.''Dede'' Fenerbahçe'de...


Aragones ''The Dede'' Dönemi



Bir Zamanlar Luis Aragones


Şaka bir yana Aragones'le uzun yıllar çalışma planları varsa bu yıllarda Fenerbahçe için başarı dolu yıllar olmaya namzettir bana göre.Bu sene alışma süresi,Dede'nin türk futbolunu,türk futbolcusunu,Türkiye'de oynayan yabancı futbolcunun mantelitesini anlamak için geçecek bir yıldır.Bütün bu zaman kayıplarına rağmen diğer takımların dökülmesi,Fenerbahçe'yi potaya soktu.



Gelelim sene başı yapılan transferlere.. Başkan'ın sözü ''her sene bir yıldız''dı ve Fenerbahçe'nin ve Türk futbolunun Yıldız bir Golcüye ihtiyacı vardı.''Okçu'' Dani Guiza geldi. Guiza kariyerinin zirvesine oturmuş ve İspanya Gol Kralı ünvanıyla gelmişti ülkemize..İlk yarıdaki performansı beklenen düzeyde değildi elbette.''Süper Ligde Yılın Bidonu'' anketi açan her sitede uzak ara birinci oldu.Herkesin ortak görüşü buydu ancak bir kalitesinin olduğunu da herkes gördü.2.Yarıda performansını az da arttırsa da oyun düzeni ve taktik anlayış aynı kalırsa aynı Guiza'yı izleyeceğimizden şüphem yok.



Bana göre en önemli transfer Emre Belezoğlu idi.Tüm dünyada oyunun iki yönünü de oynayan orta saha oyuncuları aranırken,bunu başarabilen ender Türk oyunculardan birini,Hem de Premier Lig'den kopartıp getirmek büyük başarı.Milli Takımdaki Performansını her maç beklemek hayalcilik olur ama Aragones yapısında Teknik Direktörlerin 11'i yazarken ilk olarak yazacağı oyuncudur Emre.Son senelerde bir istikrar sorunu olduğu aşikar.Yine de sezonun yarısında adam akıllı oynasın,büyük katkı sağlar Fenerbahçe'ye.






Özellikle hücum pres halindeyken dönen topları alıp,olumlu kullanmayı beceren ender oyunculardan biri.
Tüm bu özelliklerine rağmen çok yüksek bir ücret aldığından dolayı,Ekonomik krizi düşünerek gelecek sene Fenerbahçe'de kalacağını düşünmüyorum.

Fenerbahçe'nin oturmuş bir kadrosu,Tecrübeli bir hocası,en başta da Ekonomik Gücü yaratmış ve arkasına almış bir Yönetim Kadrosu var.Günlük başarılarla işleri olmayan bir camia.Planlı Programlı çalıştıklarını öngörüp gelecekte Aragones'in sistemine uyan futbolcu transferler yapacaklardır.Zaten yavaştan Brezilyalıları temizleyip,daha çok mücadeleye dayalı,daha sert,tek oyuncuya endeksli olmayan bir kadro kuracaklar gibime geliyor.Yani Dede'nin gelmesinin tek anlamı bu olmalı..




























Bak Sen Beşiktaş'ın Yaptıklarına...



''Öne Alınmış'' ilk yarının ardından tüm takımları değerlendirmek istedim ve kendi tuttuğum Beşiktaş ile başlıyorum.Her teknik direktör tranferler yapılmadan,gelecekleri,gidecekleri belirlemeden bu takım hangi taktiklerle oynarsa başarılı olur diye devamlı düşünüyordur.Bizlerde düşünmüyormuyuz?Herbirimiz bir Teknik Direktör olarak Beşiktaş şöyle oynar Fener şöyle oynayamaz deriz devamlı.




Sezon başında hatta bir önceki sezonda Ertuğrul Sağlam Beşiktaş takımı hakkında belli tespitlerde bulundu ve bunları da zaman zaman basın toplantılarında açıkladı.Bunlardan birincisi yabancı futbolcuların verimi hakkındaydı.Daha transfer başlamadan kendi takımında maçların hemen hemen tamamında oynamış,istikrarlı oyuncular almak istediğini söylemişti.Tello ve Cisse Sağlam'a göre tam isabet transferlerdi. Diğerleri ise çok şans bulamadılar.Hoca kendi transfer ettiği oyunculara yeterli şansı vermedi.Higuen ve Diatta'dan bahsediyorum.Tamam Higuen için birşey demeyeceğim ama Beşiktaş Diatta'yı devre arasında serbest bırakınca Newcastle United'a transfer oldu ve devamlı ilk onbir oynadı.Burada bir yanlışlık vardı sanki!! :) Çok iyi oyuncu olduklarını düşünmüyorum yanlış anlamayın..Neyse bu sezonun başına gelindiğinde de Hocanın transfer düşüncesi değişmedi.Kendi takımında devamlı oynayan,istikrarlı ve başarılı olduğunu düşündüğü Sivok ve Zapotocny transferlerini yaptı.Bu iki oyuncunun transferinin aslında başka bir anlamı da vardı.Artık G.Zan-İ.Toraman ikilisini düşünmediğini gösterdi.Zaten bu kadar istikrarlı hata yapan bir ikiliye o kadar zaman nası katlandı? Sabırlı bir insan!! Biraz taktik anlayışından bahsetmek isterim Ertuğrul Hoca'nın.Son senelerde Beşiktaş gol atamadığı,gol yollarında zorlandığı için değil,çok kolay gol yediği,pozisyon verdiği için başarılı olamadı.Bunu en sonunda anlayan Ertuğrul Hoca 4'lü savunmanın en önemli ikilisini ''tandemi''i Sivok ve Zapo'dan kurmayı düşündü.Bana göre en önemli hamlesi buydu hocanın.Ve daha önceden de birlikte oynayan bu ikili gayet başarılı bir biçimde oynamaya başladılar.4-4-1-1 gibi bir taktikle Delgado'nun oynamasından doğan mücadele eksiğini gidermeye çalıştı.Bu taktik ilk bakışta defansif önlemlerle dolu,hücumda zorlanılacağı öngörülen bir taktik olmakla beraber,çok yakın bir örnek Fenerbahçe birkaç yıldır bu taktikle çok başarılı oluyordu.Fener'i de bu taktiğe zorlayan oyuncu Alex idi.Yani demem o ki Delgado-Alex-Lincoln tarzında oyunculara oynayacaksanız forvetten bir kişi eksilecekdir.Bu bence futbol doğruları adına olumlu bir karardı Beşiktaş için.Yalnız bu taktik ve dizilişde orta saha oyuncularının hepsi hem hücum hem defans yapabilen oyuncular olmalı.Bu her taktik için geçerlidir ancak özellikle bu taktik için... Beşiktaş orta sahası böyle oyunculardan kurulmadığı için Beşiktaş özellikle hücumda çok zorlandı.Söz konusu Türkiye Süper Ligi olduğunda Beşiktaş Ertuğrul Hoca ve taktiğiyle Şampiyonluğun en büyük adayıydı bana göre.Yurt dışında ise zaten hiç bir şey yapamazsınız bu kadro ile.


Beşiktaş'ın en büyük handikapı olan Başkan'ı ve yönetimi yine yapacağını yaptı ve Ertuğrul Hoca'yı küçük düşürücü,istifaya zorlayan demeç ve hareketlerde bulundular ve başardılar!!


Ve Mustafa Denizli dönemi:,




Mustafa Hoca eldeki kadronun daha fazla hücum oynaması gereken bir kadro olduğunu düşündü sanırım.Elde Bobo-Nobre-Holosko gibi ''Süper Lig için'' üst düzey forvetler var iken ikisini yedek oturtmak istemedi. Özellikle Sivok ve Zapo'ya defansta çok güvendi ve 3-4-3 gibi bir taktikle oynamaya başladı.Hem de ortadaki 4'lünün ortasında Delgado'yu oynattı.''Defansif Yetersizlik'' Bakınız vs vs..




Bu taktikle hücum yönü yüksek defansif gücü çok düşük,oyuncuların günlük performansına dayalı'' biraz çağdışı'',bir taktik ve oyun planı Beşiktaşı bu günlere getirdi.




Ben olsaydım...




Klasik 4-4-2 oynatırdım.Oyuncular ise






Yabancı sayısından dolayı Cisse yerine U.İnceman yazdım.İlk Tercih Cisse olurdu..

8 Aralık 2008 Pazartesi

Sonuçlar ve Yorumlar



TOPLU SONUÇLAR:

Denizlispor - Fenerbahçe: 0-1

Hacettepe - Gençlerbirliği: 0-3

Gaziantepspor - Kayserispor: 0-0

Antalyaspor - Eskişehirspor: 0-0

Beşiktaş - Ankaraspor: 1-3

İstanbul B.Şehir Bel. - Sivasspor: 0-3

Konyaspor - Bursaspor: 0-0

Trabzonspor - Kocaelispor: 2-1


Admin :8'de 4 Tahmin Başarısı

Sportif Platform: 8'de 5 Tahmin Başarısı

Tolga:8'de 5 Tahmin Başarısı

5 Aralık 2008 Cuma

FERNANDO LLORENTE

Çok iyi bir sezon geçiren Athletic Bilbao'lı Llorente sevdiğim tarz forvet oyuncularından bir tanesi.Alt yapıdan çıkan oyuncu şu anda 23 yaşında. Uzun boylu(1.95),fizikli,vücudunu kullanabilen aynı zamanda çok ağır da değil.Bu fizikli birisinden,çalım atmasını,kıvrak olmasını beklemezken,Llorente özellikle Ceza sahası içinde bunların hepsini başarabilen bir oyuncu. Numancia maçında işte tam da bu özelliklerini gösterdi ve 2 gol attı.Üstün formunu devam ettirdiği bu sezon İspanya Milli takım kadrosuna da çağrılan Llorente,Urzaiz'den sonra o görevi yerine getirebilecek ve Bilbao'lu taraftarların gözdesi olacak gibi.Bir dip not 21 yaş altı İspanya milli takımında 5 maçta 5 gol atmış.

4 Aralık 2008 Perşembe

Premier League ve Bira



Premier League'de Chelsea Fc Stadında bir bardak birayı £4 'a satıyor.Abramovich harcadığını biradan geri almak istiyor sanırım.Yukarıdaki gibi bir taraftarın varsa her maçta hedeflediğin satış miktarına ulaşırsın...
Diğer stadlardaki bira satış fiyatları da şunlar:
Arsenal - £ 3.50
Manchester City - £ 3.50
West Ham - £ 3.50
Fulham - £ 3.50
Tottenham Hotspur - £ 3.30
Sunderland - £ 3.20
West Bromwich - £ 3.20
Newcastle - £ 3.20
Aston Villa - £ 3.20
Everton - £ 3.20
Manchester United - £ 3.00
Liverpool - £ 3.00
Stoke - £ 3.00
Hull - £ 3.00
Blackburn - £ 3.00
Portsmouth - £ 3.00
Bolton - £ 2.90
Middlesbrough - £ 2.80
Wigan - £ 2.70
(ç)Alıntı:http://golatankaleye.blogspot.com

Ne Yapsın Bu Skippe?


Bir haber okudum haber sitelerinde.Dünkü maçtan önce Sn.Adnan Polat Hocasına ''Bu maçta yenilirsek takım İstanbul'a döner,sen burada kalırsın'' demiş!! Büyük ihtimalle yalan bir haber daha ancak Galatasaray tam da bu tarz yaklaşıyor hocasına.Yardımcılarını uzaklaştırdı hem de sebeb göstermeden.Sonra Adnan Sezgin devamlı bir tehdit unsuru iken birde Kalli'yi üstüne Teknik Manager olarak getirdiler.Yahu bu adam 3-4 ay önce hasta değilmiydi.Galatasaray bu nedenle Kalli'yi göndermedi mi? Nedir bu Kalli hayranlığı hiç anlayamadım ben.
Bütün bunlardan sonra bu teknik direktörü 'Almanya'nın yeni nesil başarılı hocası'' diye bize(Galatasaray'lılara) yutturmaya çalışan,sonra da gelir gelmez üstüne çullanan,her başarısız sonuçta ''bak kovarız seni haa'' diye tehditkar davranan Galatasaray yönetimi!!

3 Aralık 2008 Çarşamba

Haftalık Tahminlerim


Her hafta lig maçları için 1-0-2 şeklinde tahminlerde bulunacağım.


Denizlispor-Fenerbahçe (0)
Hacettepe-Gençlerbirliği (0)
Gaziantepspor-Kayserispor (0)
Antalyaspor-Eskişehirspor (1)
Beşiktaş-Ankaraspor (1)
İstanbul B.Ş.B.-Sivasspor (2)
Konyaspor-Bursaspor (1)
Trabzonspor-Kocaelispor (1)
Ankaragücü-Galatasaray (2)
Sportif Platform Admininin Tahminleri İlk Kez Bizim sitemizde.
Denizlispor-Fenerbahçe (0)
Hacettepe-Gençlerbirliği (2)
Gaziantepspor-Kayserispor (0)
Antalyaspor-Eskişehirspor (0)
Beşiktaş-Ankaraspor (1)
İstanbul B.Ş.B.-Sivasspor (0)
Konyaspor-Bursaspor (2)
Trabzonspor-Kocaelispor (1)
Ankaragücü-Galatasaray (2)
Tolga'nın Tahminleri
Denizlispor-Fenerbahçe (2)
Hacettepe-Gençlerbirliği (2)
Gaziantepspor-Kayserispor (1)
Antalyaspor-Eskişehirspor (0)
Beşiktaş-Ankaraspor (1)
İstanbul B.Ş.B.-Sivasspor (2)
Konyaspor-Bursaspor (1)
Trabzonspor-Kocaelispor (0)
Ankaragücü-Galatasaray (2)

UEFA FİNALİ

Uefa Finali Logosunu çok beğendim.Bu ülkemiz adına büyük övünç kaynağı.Diğer takımlarımızın da stat projeleri var.Bakalım ne zaman sonuçlanacak.

Sivas Boğası


Bazı oyuncular vardır,ağızlarıyla kuş tutsalar oynadıkları takımdan daha büyük hedefi olan yani daha büyük takımlara transfer olamazlar.Makus talih mi diyelim buna.
Son zamanlarda Türkiye sınırları içerisinde izlediğim en iyi oyunculardan biri Mehmet Yıldız.Hep Türk futbolcusundan bahsederken disiplinsizler derim.Bundan kastım saha içindeki taktik disiplin ve görev bilincidir.M.Yıldız saha içinde müthiş disiplinli,verilen görevi yerine getirmek için vergücüyle savaşan bir oyuncu.En büyük özelliği ise Fiziksel gücü.Onun için başlığımda onu Sivas Boğası lakabıyla yazdım. Çok ekstra özellikleri var mı derseniz yok derim.Birebirde çalım atamaz.(Türkiye'de hangi forvet birebirde çalım atabilir ki) Hızıyla adam geçemez(Bizim ligde hızıyla adam geçenler genellikle savruk oyuncular olur ve sonrasını getiremezler) Ancak bunların yanında Forvet oyuncusunun yapması gereken mutlak şeyleri yapar.Mesela devamlı boşa kaçar.Takım oyuncuları onu hep görürler.Rakibin arkasına saklanmaz.Devamlı pozisyon kovalar.Hiç pes etmez.Çok güçlü olduğu için rakip defans oyuncularını çok yorar.Eh birde gol de atar. Bence bir Nobre'den daha iyi işler yapar takımı adına. Neyse ben seviyorum bu adamı..

Klaas Jan Huntelaar Real Madrid'de

Real Madrid'de Van Nistelrooy'un sakatlanıp sezonu kapatmasından sonra Higuain'de sakatlanınca çareyi transfer yapmakta bulan Real Madrid birçok futbolcuya gidip red yanıtı aldıktan sonra 27 milyon euro karşılığında Huntelaar'ı Ajax takımından transfer etti. Huntelaar geçen sezon 34 maçta 33 gol atmıştı.Hangi ligde olursa olsun 33 gol atmak için golcü olmak gerekir.Ancak Hollanda liginden çıkmış golcüler daha sert,tempolu oyun oynanan liglerde,o lig kadar başarılı olmadığını görüyoruz.En yakın örnek Kezman oldu bizim için.Diğer bir örnek ise Afonso Alves dir.Alves SC Heerenveen takımında 39 maçta 45 gol attı ama şu andaki Takımı olan Middlesbrough'da durumu ve kaç gol attığı ortadadır.
Ben Huntelaar'ı fazla izlememiş biri olarak Madrid serüvenini çok merak ediyorum.

GOLMÜŞ...


16 Kasım 1991'de oynanan derbide Fenerbahçe-Beşiktaş karşılaşmış ve son dakikalarda tartışmalı bir gol kararıyla maç 2-2 bitmişti.17 yıldır Fenerbahçe-Beşiktaş maçlarından önce,önceki yıllarda oynanan maçlar gösterilir ve bu pozisyonu gördüğümüzde biz beşiktaşlılar ''golmüş işte'' deriz.Fenerbahçeliler ise ''neresi gol abi'' diye cevap verirler ve bu muhabbet uzardı.Şimdi ise teknolojinin gelişmesinden faydalanan futbol dünyasında Lig TV'nin de kullandığı ''Piero'' buna bir son verdi ve o pozisyonda topun 4 cm içerde olduğunu yani GOL olduğunu kanıtladı.O maçı radyodan mı dinledim yoksa canlı mı izledim hatırlamıyorum ama pozisyonu ilk gördüğümde ''Golmüş işte'' diyenlerdendim.Eh büyük bir sır perdesi de ortadan kalkmış oldu!! Türk Futboluna hayırlı olsun..

Haber (ç)Alıntısı www.maraton.com.tr

30 Ekim 2008 Perşembe

Haftanın Sürprizi....


İspanya Kral Kupası 4.tur ilk maçlarında Villarreal 3. ligden Poli Ejido'ya deplasmanda 5-0 yenildi ve haftanın sürprizini gerçekleştirdi.İspanya basını Ejido takımının maç boyunca üstün oynadığını ve Villarreal takımını ezdiğini yazdılar.Villarreal Teknik Direktörü rakip takım 3. ligden olunca genç ve yedek oyunculardan kurulu bir kadroyla sahaya çıktı ama herhalde O'da bu sonucu beklemezdi.

Maç Sonuçları

İngiltere Ligi













29 Ekim Çarşamba
Arsenal FC 4 - 4 Tottenham Hotspur FC
Aston Villa FC 3 - 2 Blackburn Rovers FC
Bolton Wanderers FC 0 - 1 Everton FC
Fulham FC 2 - 0 Wigan Athletic FC
Hull City AFC 0 - 3 Chelsea FC
Liverpool FC 1 - 0 Portsmouth FC
Manchester United FC 2 - 0 West Ham United FC
Middlesbrough FC 2 - 0 Manchester City FC
Stoke City FC 1 - 0 Sunderland AFC


İspanya Ligi










26 Ekim Pazar
Deportivo de La Coruña 0 - 3 Real Sporting de Gijón
RC Recreativo Huelva 1 - 1 Valencia
Mallorca 3 - 0 Espanyol
Real Madrid 3 - 2 Athletic Club Bilbao
Sevilla FC 0 - 1 Malaga CF
Villarreal CF 4 - 4 Atletico Madrid
Numancia 2 - 1 Real Racing Club Santander
Getafe CF 1 - 0 Real Valladolid

İtalya Ligi












29 Ekim Çarşamba
AC Chievo Verona 1 - 2 Lazio Roma
AC Milan 2 - 1 AC Siena
Fiorentina 0 - 0 FC Inter
Bologna FC 1 - 2 Juventus
Catania 0 - 2 Udinese Calcio
Genoa 2 - 1 Cagliari
SSC Napoli 3 - 0 Reggina
Torino 2 - 1 Atalanta
Lecce 1 - 1 Palermo

29 Ekim 2008 Çarşamba

En golcü Kaleciler






Kalecilerin oynadıkları uluslararası kupa ve ulusal lig maçlarının göz önüne alındığı araştırmada, halen Sao Paulo takımının kalesini koruyan Ceni, kariyeri boyunca 24'ü penaltıdan, 44'ü de serbest vuruştan olmak üzere toplam 68 kez rakip fileleri havalandırarak, bu alanda ilk sırada bulunuyor. Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu'nun (IFFHS) değerlendirmesinde ikinci sırada ise, daha önce bu unvanın sahibi olan, 62 golle, Paraguaylı Jose Luis Felix Chilavert yer alıyor. Listenin üçüncü sırasında ise 41 golle Kolombiyalı file bekçisi Rene Higuita yer alıyor. Listede yer alan kalecilerden Ceni, Butt, Ivankov ve Lucic, halen aktif sporculuk hayatlarını sürdürüyorlar. IFFHS'nin değerlendirmeye aldığı, futbolda dünyanın en golcü 10 kalecisi şöyle:

Kaleci Takımı Ülkesi Gol
-------------- --------- -------- ---
1-Rogerio Ceni Sao Paulo Brezilya 83
2-F.Chilavert Penarol Paraguay 62
3-Rene Higuita Deportiva Kolombiya 41
4-Jorge Campos Puebla Meksika 40
5-Dimitar Ivankov Bursaspor Bulgaristan 35
6- Martin Vegas Sport Ancash Peru 34
7- Misael Alfaro Atletico Balboa El Salvador 31
8-Hans-Jörg Butt Bayern Münih Almanya 28
9-Marco Antonio Cornez Deportes Şili 24
10-Dragan Pantelic Radnicki Sırbistan 22

Tabata ve Pas Çetesi


Gaziantepspor'a transferi Tabata'yı Brezilya liginden tanıyanları oldukça şaşırtmıştı.Ben sadece adını duymuştum.3 yıllık imzayı attıktan sonra Tabata, ''Ben Pele'nin 10 numara giydiği bir takımdan, 10 numara giyerek buraya geldim. Kendime güveniyorum. Ofansif oynayan, yüzü sürekli kaleye dönük, mücadeleci, savaşmayı seven, gol atmayı seven bir futbolcuyum. Her yıl 10 gol atıyorum, burada da hedefim 10 gol ve üzeri olacak '' demişti.
Tabata'yı izledikçe ne kadar yetenekli olduğunu ve bir o kadar da takım oyuncusu olduğunu gördüm.Dikkat ediyorsanız Gaziantepspor Anadolu takımlarında hiç görmediğimiz bir şekilde oynuyor.Kısa,yerden seri paslaşmalarla top kendilerinde kalıyor ve rakiplerine büyük üstünlük sağlıyorlar.Bunda en büyük pay Tabata'ya ait.