28 Ağustos 2009 Cuma

Yeni Oyun Kurucumuz...

Tabata'yı Türk futbolseverler Gaziantepspor'a transfer olup çok iyi performans göstermesiyle tanıdılar.Aslında Brezilya'da çok tanınan, çok iyi oyuncu denilen futbolculardan biridir.Gaziantepspor'a 3.250.000 Dolara transfer olmuştu. Beşiktaş'a ise 8 milyon Dolara!! Tüm eleştirilere rağmen Beşiktaş'ın Tabata tarzı bir oyuncuya çok ihtiyacı vardı.

Tabata sahada çok dolaşan, gol noktalarına,son pas atabileceği oyunculara yakın oynayan,pas yüzdesi çok yüksek,şut atabilen ve gol atabilen bir oyuncu. Klasik 10 numaralara göre biraz daha fazla koşan,hücumsal anlamda çok çalışkan bir oyuncu.

Delgado'dan her şekil iyi oyuncu.

Geçen sene Türkiye Liginde 13 gol 11 asistle oynadı.Gaziantep kaç gol attıki?

O'nun gelişiyle takımımız çağ atlamayacaktır ancak katkı sağlayacağı aşikar. Nasıl Yusuf geldikten sonra 4-5 maç kazandırdı.Tabata'da 6-7 maç kazandırsa Beşiktaş'a yeterlidir.

23 Ağustos 2009 Pazar

The Damned United


İngiliz futbolunun gelmiş geçmiş en iyi hocalarından olan ve 2004 yılında hayata veda eden Brian Clough'un Leeds United'ın başında, sadece 44 gün süren teknik direktörlük döneminin anlatan film... Çok iyi yorumlar almış... Türkçe altyazısı şuan için yok...

13 Ağustos 2009 Perşembe

Fenerbahçe için kaçırılmaz fırsat...


Stad Çaykur Rizespor'un yeni stadı. İlk başta yeni stadları hayırlı olsun. Açılışı dolayısı ile Ç.Rize-Fenerbahçe karşılaştı. Maçın tamamını izledim ve bir lig maçıymış gibi mücadele oldu sahada. Bunun altında normalde çok oynamayan oyuncuların ilk onbirde oynamaları ve kendilerini gösterme çabaları yatıyordu. Maçla ilgili çok birşey yazmaya gerek yok ama 2 adam hakkında mutlaka birşeyler yazılmalı. Birincisi Bilica. Uzun zamandır bu oyuncu kadar dağınık bir oyuncu görmedim. Bir tandem oyuncusu neden bukadar ileri çıkar,ileriye hamle yapmaya çalışır anlamış değilim. Bu tarz oynayacaksa çok sorun çıkartır takımına.

İkincisi ve önemli oyuncu ise Mehmet Topuz. İlk yarı biraz tutuktu,arkadaşlarıyla anlaşamadı,nerede duracağını pek bilemedi ancak topları olumlu kullandı. İkinci yarı ise tam anlamıyla sahanın yıldızıydı.Daum devre arası gerekli uyarıları yaptı herhalde ki orta saha dağılımı fevkaladeydi ve Mehmet Topuz yıldızlaştı. Top alış verişleri hem hızlı hem de bitiriciydi. Birkaç öldürücü pas attı ama arkadaşları faydalanamadılar. Ve çok güzel bir gol attı.

Başlığıma gelecek olursam;dün M.Topuz Alex'in oynadığı bölgede oynadı. O bölgede nasıl oynanacağını herkese de gösterdi. Alex'i izleye izleye uyuşuklaşmış olan bizler,''10 numara koşmaz,ayağına gelince oynar'' kanısının dün gece Mehmet Topuz'u izleyince ne kadar yanlış olduğunu birkez daha anladım.,Avrupa takımlarının o bölgede oynayan oyuncuları,Pas yüzdeleri yüksek,mücadeleci ve en önemlisi tempolu oyuncular. Alex' a saygı duyarım ama Gelişen futbol bu tür oyunculara saygı duymuyor.

Mehmet Topuz devamlı oynaması için tabiki her maç aynı oyunu,tempoyu ortaya koyması gerekiyor. Ama dünkü oyundan sonra Çok koşan,mücadeleden kaçmayan,asist yapabilen,maç boyu oyundan düşmeyen, şut atabilen,gol atabilen ve temposu yüksek bir oyuncun varken hem de bu oyuncu Türk iken biraz cesaretli olunursa İstenen 'ısıran,mücadele kokan ve tempolu'' futbol Fenerbahçe'li futbolseverler tarafından izlenebilir. Fenerbahçe için çok önemli bir fırsat...

4 Ağustos 2009 Salı

Süper Kupa Fenerbahçe'nin


Süper Kupa Beşiktaş'ı 2-0 la geçen Fenerbahçe'nin müzesine gitti.. Aslında taraftarlar için daha önemlisi takımlarının önümüzdeki sezon hangi tertiple oynayacakları,yeni transferlerin nasıl futbolcular olduğu ve ne kadar uyum sağladıklarını görmekti. Tabii Kupa sahibi olmak cabası...

Takımlar yeni sezon önemli ipuçları verdiler. Kazanan Fenerbahçe'yle başlayayım. Bu sene oyun disiplini daha üst düzeyde.Daum'u gelmesiyle bunu herkes bekliyordu zaten. Sabırlı bir takım,mücadele etmeye çalışan,her oyuncunun kendi mevkisinde kendi işini maksimum yapmaya çalıştığını gördüm. Oyun taktiği önceki senelerdeki gibi. Geçen sene tek forvet oynadığında başarılı olamayan ve sahada silik kalan Guiza bu sene arkasındaki oyuncuların daha aktif olmasıyla başarılı bir sezon geçirecek gibi.Alex bildiğimiz Alex.. Maç boyu markaj yap,hiç birşey yapamaz oyunun içinde kaybolur,markajı bir bırak;kalende görüyorsun golü.. Fink son 15-20 dakikaya kadar Alex'in yakınındaydı. Sonra taktik gereği Alex'i markajı bıraktı. Fenerbahçe takımının hala en etkili silahı olacağını gösterdi Alex. Yeni transferlerden başlayalım. Dos Santos Beşiktaş Alan savunması arasında kayboldu,ara sıra saman alevi gibi parladı,bireysel çabası sonucu birkaç dripling,birkaç çalım,maçın geri kalanında aktif olamadı.Yine de bölgesine sadık ve disiplinli gözüktü bana. Belli başlı maçlarda çok etkili olacağı,bazılarında ise sahada gezinen bir adam olacak gibime geldi.Uğur'dan iyi olduğu aşikar ama ben yıldız ışığı göremedim.Daha çok erken olduğunu da söylemek isterim.. C.Oliveira (Baroni) Maldonado'nun daha fiziklisi,daha tekniği.Ama bölgesinden hiç ayrılmıyor(Maldonado gibi) Bizim basın bu tür oyuncuları sevmez.Birkaç haftaya eleştiriler başlar. Daum'un O'nu bu şekilde oynattığı kanısındayım. Maçta çok koştu ve mücadele etti. Fenerbahçe için pozitif olacağı aşikar. Emre Belözoğlu maçta iyi oynadı,çabuk yoruldu,Oliveira'nın önünde oynuyor ve hem defansif hem ofansif görevlerini yerine getirdi. Neden kondisyon sorunu var anlamış değilim..

Bilica tam bir saatli bomba. rakip forvetlere karşı devamlı hamleli,top onlara gelmeden basmayı deneyen,ileriye çıkan defans oyuncusu için bayaa teknik bir oyuncu. Ben Brezilya'lı Lucio'ya benzettim. Maçta çok başarılıydı. Tabii G.Gönül ismi geçmeden Fenerbahçe analizi bitmemeli. Bu seneye çok iyi başladı. Çok iyi oyuncu.

Fenerbahçe disiplinli,çok sabırlı ama hücum futbolu oynamaya çalıştı. Belli ki takım özellikle de orta saha tam oturmamış.Hücuma kalkmak istediklerinde Ernst ve Fink'i karşılarında buldular ve o bölgeyi geçemediler. Tek çözüm kanatlara gitmekti. Özellikle Vederson bindirmelerle etkili oldu. Maç ortada giderken son 15 dakika da gelen penaltı herşeyi Fenerbahçe lehine çevirdi. 2 takımda çok yorgundular ve bu saatten sonra hangi takım olsa maçı çeviremezdi.Öyle de oldu. Son dakikada Guiza'nı adrese teslim ortasında Koca Kafalı Alex güzel bir gol daha atarak Süper Kupayı Fenerbahçe'ye kazandırdı. :)

Son sözler:

Genel olarak Fenerbahçe dirençli takımlarla oynarken sorun yaşayacağa benziyor. Bu takım ne kadar disiplinli oynasa,ne kadar mücadele etmek istese de Takımdaki oyuncuların fiziki yapısı buna izin vermiyor. Dos Santos ve Kazım fizik olarak yetersizler. Bütün yük Emre ve Oliveira'ya biniyor. Alex'i zaten biliyorsunuz. 4-5-1 veya 4-4-1-1 gibi oynayan Fenerbahçe'de orta 4'lünün 2'si fizik olarak zayıf olursa bunu ancak tekniklerini kullanıp çok pas yaparak giderebilirler. Bakalım sene içinde bunu yapabilecekler mi?( Kazım'ın yerine M.Topuz monte edilirse bu eksiği büyük ölçüde giderirler)

2 Ağustos 2009 Pazar

Yılın İlk Derbisi... Maç Analizi-Yorumlar

Yılın ilk derbisi geldi çattı...
İki takım da kadrosunu yaptığı transferlerle güçlendirdi. Fenerbahçe en eksik bölgesi olan Teknik direktör kulübesine C.Daum'u oturtarak en büyük transferini yaptı.Daum'un kendi ülkesinde geçirdiği 3 sene kendisine yaramış gözüküyor. Çok neşeli,devamlı gülücükler dağıtıyor ve tabiki bu takıma pozitif yansır. Elbette büyük takımda hocalık yapmanın ne olduğunu Fenerbahçe'den ayrılıp Koln'de çalıştığında iyice anlamıştır.Bunun için de neşelidir kanımca.. İşin maddiyat kısmına değinmeyeyim bile...



Fenerbahçe'den ismi duyulmuş,kaliteleri herkesce onaylanmış yıldız statüsünde transferler beklenirken iki brezilyalı çıkageldi. Dos Santos ve Christian Oliveira.. Sol bek-Sol açık ve Defansif orta saha mevkilerinde oynayan bu oyuncular hazırlık maçlarında iyi performanslar sergilediler.Dos Santos Son Milli kadroda da bulunan etkili bir sol kanat oyuncusu görüntüsünde.. Ama özellikle Brezilya milli kadrosuna çok güvenmemek gerekir çünkü her 2-3 sene de bir kadroya yeni isimler katılıyor ama büyük turnuvalarda yine bilinen kadrolarıyla mücadele ediyorlar.. Biraz da yurt dışına oyuncu satma stratejisi.. Yine de bu Santos'un iyi bir oyuncu olduğu gerçeğini değiştirmez.. Diğer oyuncu C.Oliveira bildiğimiz DM. İleriye hiç çıkmıyor.Kendi bölgesini iyi kapatıyor ve teknik. Aslında tek önlibero oynamayı seven Daum takımında oynayacak bir oyuncu.. Alınması istenen Paulsen'le karşılaştırılamaz tabiki.. Bu sene görünen artılar bununla kalmıyor.. İsmi Yıldız olup kendisi ortalarda olmayan oyuncular ortaya çıkmaya başladılar.. Emre Belözoğlu geçen senenin ikinci yarısındaki futbolundaki yükselişine devam ederek hem defansif hem ofansif katkılarda bulunuyor.. C.Oliveira ve Emre'nin performansları en çok da Alex'i olumlu yönde etkileyecek..Senenin başında Kazım'da bir kıpırdanma olduğu söyleniyor ancak ben bu oyuncuya hiç güvenmiyorum.Bir süre sonra kendine gelir bence.. Özer sakat.. Mehmet Topuz da ilk onbir için yeterli performansa sahip değiller.. Bu iki oyuncunun varlıkları geçen sene eksikliği çok hissedilen kadro derinliğini sağlayacak ve ilk form düşüklüğünde devreye girecekler.. Bu yazdıklarımın hepsi olumlu gelişmeler.. Olumsuz gözüken Bilica'nın savruk futbolu ve defans kurgusu.. Bilica ve Önder o bölgenin tandemi değil bence. Transfer olacaksa o bölgeye yapılır kanımca...

Geçelim Beşiktaş'a Geçen sene takım olgusu içinde yardımlaşmanın önemini vurgulayarak, çok koşarak ve diğer takımların yetersiz performansıyla Beşiktaş çifte kupa şampiyonu oldu..Bu sene bu sistemlerine devam edecekler gibi görünüyor. Kadrosunu güçlendiren Beşiktaş'ın en önemli transferi tabiki Nihat Kahveci..


Milli oyuncu geçen seneyi sakatlıklardan dolayı boş geçmiş olmasa alınması imkansız bir oyuncuydu. İyi bir transfer ücreti karşılığında Beşiktaş'a geri döndü.. Bu sene takımına gerek tecrübesiyle gerek sahadaki gücüyle çok fazla katkı yapacaktır. İkinci büyük transfer Michael Fink. Bu oyuncuyu herkes hakir gördü. İzlediğim 2 maçta da orta sahada basmadık yer bırakmadı.Çok koşup,çok mücadele ediyor.Oyun karakteri bu. Hatta bir pozisyonda Lyon'lu oyuncunun şutunun önüne atladı ve top suratına çarptı.Hazırlık maçında bile bu şekilde mücadele eden oyuncu takımına mutlaka fayda sağlar. Nerede duracağını nerede hamle yapacağını çok iyi biliyor. Neyse sene içinde faydası görülecek ve konuşulacak bir oyuncu..


Bunlar dışında Ankaraspor'dan alınan Erhan,G.Antep'den alınan İsmail hemen ilk onbire girdiler. İkisi de mücadeleci hırslı oyuncular. İsmail bir beke göre çok teknik,hızlı,Erhan ise daha fizikli mücadeleci.. Özellikle İsmail yeni nesil sol bek üretemeyen ülkemizde çok değerli bir oyuncu.. Beşiktaş'ın da tek eksiği Oyunu yönlendirecek lider bir oyun kurucu olmamasıdır.

Akşam ki maç hakkındaki görüşlerimi de yazayım

İlk dakikalarda iki takım da birbirlerini tartarlar klasik olarak,top daha fazla Fenerbahçe'de olur. Beşiktaş orta sahası açıkları kapatmaya çalışır.Maçın tamamı Fenerbahçe hücum yapma isteğiyle Beşiktaş'ın kontra atak yapma çabası olarak tamamlanır. İki takım da stres içinde değildir herhalde.Sezon başındaki bir ciddi hazırlık karşılaşması gibi geçer maç.Beşiktaş'ın tek artısı Lyon ve Porto gibi iki takımla oynamış olması ve maç kondisyonunu ayarlamış olarak maça çıkması olur. Zaten anlamı Kupa şampiyonuyla lig şampiyonunu karşılaştıran kupa olan bir maçın İkisini de sene içinde kazanmış bir takıma neden verilmediğini kimse bana anlatamaz.

Yine de maçlara susamış biri olarak ben olsam iki takımı karşılaştırır Beşiktaş yense de yenilse de Kupayı Beşiktaş'a verirdim

Düşünsenize Alex kürsüde.. kupayı bekliyor.. Federasyon başkanı Alex'e Muçuk yapıp es geçip Nobre'ye veriyor kupayı.. Cıvıttık sonlara doğru... Yarın da maç hakkında yazacağım..