Çocukluk, gençlik yıllarımızın tek süperstarı... Müzik piyasasında uzun zamandır yoktu ama hayatta olması bizi sevindiriyordu...En sevdiğim parçası Liberian Girl...
http://rapidshare.com/files/248785972/Michael_Jackson_-_Liberian_Girl.rar
26 Haziran 2009 Cuma
Artık Yok...
Çocukluk, gençlik yıllarımızın tek süperstarı... Müzik piyasasında uzun zamandır yoktu ama hayatta olması bizi sevindiriyordu...En sevdiğim parçası Liberian Girl...
http://rapidshare.com/files/248785972/Michael_Jackson_-_Liberian_Girl.rar
25 Haziran 2009 Perşembe
İsmail Köybaşı ve Rıdvan Şimşek Beşiktaş'ta...
Beşiktaş sağ bek mevkine Rıdvan'ı Sol bek mevkine İsmail'i transfer etti.. İsmail 20,Rıdvan 18 yaşında...
4-4-2 dergisinin ''Gelmiş geçmiş en iyi 11'' anketine katılan Eski Gs'li Arif Erdem'in Sağ beke Cafu,stopere Cannavaro yazdıktan sonra sol beke İsmail Köybaşı yazmış olduğunu gördüğümüzde bu genç oyuncuyu izlemek için sabırsızlanıyoruz..
İsmail'i az çok tanıyoruz da Rıdvan'ı ilk defa duyup göreceğiz.. Rıdvan Geçtiğimiz sezonun en iyi genç yeteneği seçildi.
Uğur Meleke Rıdvan Hakkında Yazmış zamanında.. Bana da yayınlamak düşer..
Uğur MELEKE'nin köşe yazısı
İsmi gibi bir çocuk
Rıdvan’ın çok bilindik bir hikâyesi var aslında...
1991’de İzmir’de doğmuş; futbol aşığı babası, ona dönemin efsane forveti “Rıdvan Dilmen”in ismini vermiş. Çocukluğu yokluklar içinde geçmiş, 12 yaşına kadar imkânsızlıklar sebebiyle futbol okuluna gitme şansı bulamamış. Nihayet 2003’te Karşıyaka Futbol Okulu’nun kapısından dizleri titreyerek içeri girdiğinde o “bilindik hikâye”, “sıra dışı bir hikaye”ye dönüşmeye başlamış...
Yalnızca 2 ay yaşıtları ile okulda oynadıktan sonra yıldız takımına terfi ettirilmiş. 1 sezonu orada geçirip, “B Genç” seviyesini atlayıp “A Genç” kadrosuna katılmış. 2008-09 sezonu başındaysa Reha Kapsal onu A takıma çıkartmış. Sadece 17 yaşında Bank Asya 1. Lig’in şampiyonluk yarışçısı Karşıyaka’da da kendini kabul ettirmesi uzun sürmemiş. Eylül ayında Kasımpaşa maçında formayı bir kapmış, sezon sonuna kadar da bir daha çıkarmamış... Karşıyaka A takımında ilk kez forma giydiği günden yalnızca 2 ay sonra U19 milli takımına seçildi Rıdvan... Son 7 ayda U18 ve U19 takımlarıyla tam 10 ulusal maça çıktı. U19 milli takımının kritik Avrupa Şampiyonası eleme maçlarında Galatasaraylı Serkan Kurtuluş’la beraber sağ tarafı koridor yaptılar, 6 maçın 6’sını da galip kapattılar.
Rıdvan, sağ bekte görev almasına rağmen hücuma hızlı çıkışları ile de dikkat çeken bir genç. İsmini aldığı ağabeyi gibi çabuk hareket ediyor, hızlı düşünüyor. Yine onun gibi saha içinde de saha dışında da sakin, centilmen ve yaşından olgun duruyor. Sezon ortası ile sezon sonu arasında kat ettiği mesafeye bakılırsa, gelişmeye de açık bir yapısı var. Birkaç sezon daha Karşıyaka’da kalır mı, yoksa Süper Lig’in yolunu tutar mı bilmem ama seçeceği takım ilk 11’de oynayabileceği bir ekip olursa, Türk futbolunun kronik bek problemine ilaç olma potansiyeline sahip gözüküyor.
Rıdvan’ın çok bilindik bir hikâyesi var aslında...
1991’de İzmir’de doğmuş; futbol aşığı babası, ona dönemin efsane forveti “Rıdvan Dilmen”in ismini vermiş. Çocukluğu yokluklar içinde geçmiş, 12 yaşına kadar imkânsızlıklar sebebiyle futbol okuluna gitme şansı bulamamış. Nihayet 2003’te Karşıyaka Futbol Okulu’nun kapısından dizleri titreyerek içeri girdiğinde o “bilindik hikâye”, “sıra dışı bir hikaye”ye dönüşmeye başlamış...
Yalnızca 2 ay yaşıtları ile okulda oynadıktan sonra yıldız takımına terfi ettirilmiş. 1 sezonu orada geçirip, “B Genç” seviyesini atlayıp “A Genç” kadrosuna katılmış. 2008-09 sezonu başındaysa Reha Kapsal onu A takıma çıkartmış. Sadece 17 yaşında Bank Asya 1. Lig’in şampiyonluk yarışçısı Karşıyaka’da da kendini kabul ettirmesi uzun sürmemiş. Eylül ayında Kasımpaşa maçında formayı bir kapmış, sezon sonuna kadar da bir daha çıkarmamış... Karşıyaka A takımında ilk kez forma giydiği günden yalnızca 2 ay sonra U19 milli takımına seçildi Rıdvan... Son 7 ayda U18 ve U19 takımlarıyla tam 10 ulusal maça çıktı. U19 milli takımının kritik Avrupa Şampiyonası eleme maçlarında Galatasaraylı Serkan Kurtuluş’la beraber sağ tarafı koridor yaptılar, 6 maçın 6’sını da galip kapattılar.
Rıdvan, sağ bekte görev almasına rağmen hücuma hızlı çıkışları ile de dikkat çeken bir genç. İsmini aldığı ağabeyi gibi çabuk hareket ediyor, hızlı düşünüyor. Yine onun gibi saha içinde de saha dışında da sakin, centilmen ve yaşından olgun duruyor. Sezon ortası ile sezon sonu arasında kat ettiği mesafeye bakılırsa, gelişmeye de açık bir yapısı var. Birkaç sezon daha Karşıyaka’da kalır mı, yoksa Süper Lig’in yolunu tutar mı bilmem ama seçeceği takım ilk 11’de oynayabileceği bir ekip olursa, Türk futbolunun kronik bek problemine ilaç olma potansiyeline sahip gözüküyor.
Milliyet
Nihat Kahveci Yuvaya Geri Döndü....
Nihat Türkiye'deki yuvasına,ilk göz ağrısına geri döndü... Gittiğinden beri müthiş gelişme gösterdi, bazı yıllar sakatlıkla uğraştı ama her seferinde geriye golleriyle döndü... Geçen seneyi sakatlıklarla geçirmesi sayesinde 4.5 milyon euro gibi az bir miktara Beşiktaş'a geri dönüş yaptı..
Nihat yıl içinde uzun süreli sakatlanmalar yaşamazsa yılın transferidir Beşiktaş için.. Beşiktaş'ın hücum hattı onunla çok güçlendi.. Bir artısı daha var.. Beşiktaş'da frikiklerden gol atabilecek bir oyuncu kazandı... Türk olması da +1 yabancı hakkı getiriyor... Beşiktaşımıza Hayırlı olsun..
24 Haziran 2009 Çarşamba
MOVIES-MKV Formatlı Filmler
Bundan sonra siteye upload edeceğim filmler mkv formatlı yani yüksek çözünürlüklü ve ekstra sıkıştırılmış olacak.. Aynı zamanda bir çok filmde çift ses(İngilizce-türkçe) seçeneği olacak.
16 Haziran 2009 Salı
Transfer Gündemi...
İtalya'nın Güney Afrika'daki kampında olan Luca Toni Bayern'de 4 kaliteli forvetin olduğunu ve bunun çok fazla olduğunu,bundan dolayı Bayern Munih'den ayrılabileceğini açıkladı..
Biliyorsunuz Fenerbahçe Toni'yle ilgileniyordu ve senelik 8 milyon euro teklif etmişti.. Toni'nin 32 yaşında olduğunu ve son transferi olduğunu düşünürsek bu transfer neden gerçekleşmesin?
Adriano Galliani Senderos'la yeni sezonda çalışmayacaklarını ve oyuncunun Arsenal'a dönebileceğini açıklarken Senderos herşeyin Arsenal'a bağlı olduğunu ama AC Milan'da kalmak istediğini söylemiş..
31 yaşındaki Olof Mellberg 3.5 m euro karşılığında Juventus'dan Yunan Kulübü Panathinaikos'a transfer oldu.
29 yaşındaki Danimarkalı ön libero Christian Poulsen Fenerbahçe'yle anlaşmak üzere
La Gazzetta dello Sport kaynaklı
Büyük Transferler...
Fenerbahçe transfer sezonuna bu sene de hızlı girdi ve Türkiye sınırları içinde alınabilecek 2 iyi oyuncuyu Mehmet Topuz'u ve Özer Hurmacı'yı transfer etti.. Bu iki oyuncunun transferi birincisi Fenerbahçe'ye kadro genişliği sağlama açısından çok önemli,ikincisi ise bu oyuncuların diğer büyük takımlara transfer olmasını engelledi..
Fenerbahçe'nin kaliteli türk oyunculara sarılması çok doğal.. Çünkü performans gösteremeyen yabancı oyuncularıyla sözleşme yenilediler. Yabancı hakları 1 veya 2... yani yurt dışından takıma katkı yapabilecek 1 veya 2 oyuncu alabilirler. Bu zorunluluktan dolayı bu 2 oyuncuya astronomik bonservisler veriliyor...
Bu transferlerden birincisi Mehmet Topuz hem kalitesi bakımından hem de transfer sürecinden sonra kulübe kazandırdığı prestij açısından daha önemli bir transferdir.. Özer ise kadroya derinlik kazandıracak,kendini geliştirip büyük takımda oynamayı öğrenirse faydalı olacak bir oyuncu..
Fenerbahçe her ne kadar çok para harcasada bu iki oyuncuyu alarak büyük iş yapmıştır.. Bu oyunculara milli takımın da ihtiyacı var.İnşallah performansları yüksek olur..
Bir konu daha var.. Büyük takımlar her sene olduğu gibi bu sene de kendini parlatan,performansı iyi olan yerli oyuncuları hemen transfer ederek diğer takımlarla aralarını giderek açıyorlar.. Seneye şampiyonluk mücadelesi 3 takım arasında geçecek gibi...
6 Haziran 2009 Cumartesi
Erhan Güven-Aydın Karabulut Takası...
Erhan Güven Ankaraspor maçlarında dikkatimi çekmiş bir oyuncuydu... Mücadeleci,hırslı,sert oynamaya çalışan bir defans oyuncusu ... 27 yaşında... Beşiktaş bu oyuncuyu alternatif olsun diye almış olmalı..Yoksa büyük takım oyuncusu değil bence.. Bu oyuncu karşılığında takasta verilen Aydın Karabulut ise bu kadroda olması gereken,genç bir oyuncuydu... Hatırlarsanız Yusuf'a karşılık Bursaspor'a verilmek istenmiş ama o kabul etmemiş ve gitmemişti.. Ben geleceği olan bir oyuncu olarak düşünüyordum Aydın'ı.. Ama Önceden olduğu gibi şimdi de Mustafa Denizli'yi Aydın'a olan tutumundan dolayı eleştiriyorum.. Aydın çok değişik özellikleri olan genç bir oyuncuydu..İnşallah birkaç sene sonra Aydın'ın peşinden koşmayız...
Erhan Beşiktaş'ımıza hayırlı olsun..
Rijkaard Galatasaray'ın Teknik Direktörü Oldu..
Galatasaray ismi ve karizması olan Frank Rijkaard'ı teknik direktörlüğe getirdi.. Dünya futbolunda herkesin tanıdığı ve saygı gösterdiği bu teknik adam senede 4 milyon euro alacak..Rijkaard için de Türkiye tecrübesi yaşamak teknik direktörlük kariyerine olumlu katkılar sağlayacaktır..
Galatasaray camiasına Hayırlı Olmasını Dilerim...
Şimdi Ne Olacak??
İlginç gelişmeler yaşanıyor M.Topuz transferinde... Beşiktaş oyuncuyla anlaşıp borsaya duyuruyor.. Fenerbahçe ise ''bonservisini'' aldık diye... Antu da ''Mehmet Fenerde Topuzu Kartal'a'' gibi şeyler çıkıyor... :)
Beşiktaş'ın ilk başta yaptığı yanlış.. Oyuncuyla anlaşıp nasıl olsa kulübüyle de anlaşırım diye düşündü...
2. yanlış Fenerbahçe'nin yaptığı... Baştan beri Beşiktaş'lıyım diyen en son açıklamasında'' 50 milyon $ verseler Fenerbahçe'de oynamam'' diyen bir oyuncuyu hala bizde oynayacaksın diye diretmesi..
Tek doğru olan her ne kadar profesyonel bir davranış olmasa da oynamak istediği ve hiç oynamak istemediği kulüpleri açıklayarak içten davranan Mehmet Topuz'un açıklamaları...
Peki şimdi ne olacak?
İpler Fenerbahçe'nin elinde mi?
Benim bildiğim kadarıyla 'Bonservis' diye bir olgu uzun zamandır yok..Adı kalmış o ayrı..
M.Topuz'un Kayserispor'la iş akdi anlaşması var.Bu yıl son yılı.. Kulüplere verilen 'Bonservis'' adı altındaki para o iş akdini zamanından önce bozması için verilen bir paradır... Yani aslında bu para Futbolcu tarafından ödenmesi gereken bir tazminattır. Ama tüm dünyada bu satın almak isteyen klüpler tarafından ödenir(Doğal olarak)
Tüm bunlara göre Fenerbahçe kulübü M.Topuz'un iş akdinin erken bitmesi için Kayserispor'a ödeyeceği miktar ancak oyuncuyla da anlaşması durumunda bir anlam taşır. Bunun dışında Mehmet Topuz Beşiktaş'la geçici lisansla oynamaya başlar..İşte sonra fifa-uefa mahkemeleri devreye girer ve Beşiktaş'ın Kayserispor'a ödeyeceği tazminat belirlenir... Bu tazminat belirlenirken M.Topuz'un son sene aldığı ücretten toplamda kaç defa milli olduğuna,yaşına,son yıllarında kaç defa milli olduğuna kadar birçok etmen vardır.,Ben Kayserispor'un en fazla 2-3 milyon$ alabileceğini düşünüyorum..
Fenerbahçe'nin Kayserispor'a vermiş olacağı para da yine Fifa-Uefa kanadından bir şekil geri alınır..
Bunlar benim nacizane fikirlerim.. Bu konuları bilen hukukçuların açıklama yapmalarını bekleyeceğiz....
5 Haziran 2009 Cuma
Mustafa Denizli ve Gündem..
Mustafa Denizli'yi Fenerbahçe'den kısmen tanıyorum ama Beşiktaş'ın başına geçtiğinde asıl tanımaya başladım.. Takım şampiyon olduktan sonra hemen tatile çıktı ve telefonlarına cevap vermedi... Çevresine 8 ayda çok yorulduğunu ve seneye çalışmayı düşünmediğini söyledi. Bunların Hem Beşiktaş kulübüne hem de basına sızacağını biliyordu.. Kendi alacağı ücreti maksimuma çıkartacak. Bunun yanında Gündemi devamlı Beşiktaş yapmaya çalışıyor kanımca..
Seneye çalışmayı düşünmeyen bir hoca transfer edilecek oyuncularla birebir telefon görüşmesi yapıp,onları ikna etmeye çalışır mı?
Büyük Mustafa Şansının yanında çok da akıllı bir adam..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
