7 Aralık 2009 Pazartesi

Şampiyonluk Yarışı...

Abi neler oluyor böyle... Fenerbahçe çok kötü.. Kötünün de ötesinde camia sarsıldı. Kötü sonuçlar, futbolcuların gece hayatı, kazalar. Çok para verilen ama verim alınamayan Bir Carlos Bir Guiza...Hatta Mehmet Topuz... Ve eli kolu bağlı başkan ve yöneticiler. Ne yapsınlar ki? Guiza mutlu değilim diyor, çok kötü oynuyor ama yok pahasına yollayamazlar ki? Roberto Carlos sadece yurt dışında söyleyip burada yok öyle birşey dediklerini yurt içinde de söyledi ve devre arasında gidecekmiş.



Fenerbahçe gerçekten zor durumda. Gündem Değiştirme Uzmanı Başkan'ı Aziz Yıldırım yine gündemi değiştirdi ve Fenerbahçe'nin bu durumunu Federasyonun tutumuna ve Hakem Kararlarına bağladı. Kulüpler Birliği başkanlığından istifa ettiğini ve artık Rahatça Herkese Saldırabileceğini Deklare etti. Kendi kulübünün haklarını aramak istemesi açısından haklı ama O üslubu yok mu o Üslubu. Herkesi kendinden ve de daha da önemlisi Fenerbahçe'den soğutan Başkan olarak anılacak yıllar boyu..


Aslında herşey 3 maç üst üste kazanınca durulacak. Çünkü önemli olan saha başarısıdır ülkemizde. Şu 3-4 haftadır Fenerbahçe özellikle orta saha -hücum oyuncuları çok formsuz. Sezon başı Beşiktaş'ın sorunlarıyla örtüşüyor aslında. Fenerbahçe Beşiktaş'ın aksine Bireysel Oyuncu performansına dayalı bir oyun biçimi olduğundan 3-4 oyuncu birden aynı anda formsuz olursa çok kötü oynayabiliyor. Rıdvan Dilmen'in devamlı söylediği bir şey vardı. Fenerbahçe'nin orta sahasında Appiah,Aurelio,Tuncay forvetinde Pier,Anelka oynarken şimdi Dos Santos,Baroni,Guiza,Semih oynuyor. Kalite olarak geriye gittikleri aşikar yine de Formda olduklarında Sonuna kadar gideceklerini düşünüyorum.
Galatasaray'da ise durum daha da bir garip. Baros sakatlandıktan sonra gol yollarında çok geriye düşüler. Rijkaard daha dirençli bir orta saha düşüncesi ile mücadeleci ama 'kazma' oyunculardan orta üçlüyü kurunca hücum işi sadece ileri üçlüye kaldı. Keita zaten gol adamı değil,kulvarını kapatırsan takımını 1 kişi eksik oynatan oyunculardan.Nonda formda değil geriye kalan Arda ise bu yükü kaldıracak oyuncu değil.
Beşiktaş senenin en iyi ilk devresini oynadı Diyarbakır karşısında. Uzun zamandır izlediğim en iyi futboluydu takımımın. İzlerken Mest oldum. Kesin Şampiyon oluruz biz dedim ama maç sonucu 0-0. Beşiktaş'ın Defansif anlayışı gerçekten müthiş ancak hücum anlamında yeterince kaliteli futbolcusu yok kanımca. Ya Holosko oynamaya başlayınca çok iyi performans sergileyecek, ya da seneye başka bir takıma gidecek, Hücum yönü olan asist yapabilecek ve goller atabilecek bir sağ ön oyuncusu Beşiktaş'ı hücum yönünden ileriye götürebilir. Nihat ve Tabata senenin hayal kırıklıkları. Ancak iki oyuncunun da ortak özelliği hazırlık kampına katılmamış olmaları. Devre arası kampında formlarına kavuşabilirler. Bir de Nobre'yi artık yollamak lazım....
Ligimizde gittikçe fizik gücü ve mücadele artmaya başladı ve büyük takımlar dışındaki takımlar sadece koşarak,efor sarfederek büyük takımlarla mücadele etmeyi başarıyorlar. Beşiktaş,Fenerbahçe,Galatasaray oyuncuları bilmeli ki artık onlardan daha fazla koşmayı becerebilen oyuncularla,sıkı markajlarla,sertliklerle karşı karşıyalar. Sadece daha teknik,daha zeki oyuncu olmak günümüzde yetmiyor,çok fazla koşmak, koşarken de zekanızı kullanmak zorundasınız.

Hiç yorum yok: